YUMUŞAK HUYUN FAYDALARI

Perşembe, 28 Mart 2024 08:25 Ahmet TÜRKAN
Yazdır

Cabir (r.a.) Resûlullâh (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu rivâyet eder: “Cehennemin kendisine haram olduğu kimseyi size haber vereyim mi? İnsanlarla kolay anlaşan, yumuşak tabiatlı ve insanlara yakınlık gösterene cehennem haramdır.” (Tirmizî)

Ebû Mes’ûd el-Ensârî (r.a.) şöyle rivâyet eder: Resûlullâh (s.a.v.)’e bir adam getirilmişti. Adam, Resûlullâh (s.a.v.)’in huzurunda titremeye başlayınca Efendimiz (s.a.v.): “Titreme, ben melik değilim, Kureyş’ten kurumuş et yiyen bir kadının oğluyum” buyurdu. (İbn-i Mace)

Sûfilerin yumuşak yönüyle ilgili birisinin şöyle bir sözü rivâyet edilir: “Kolay anlaşılır, yumuşak huyludurlar. İnsanlara kolaylık gösterirler, şereflidirler, insanları iyi idâre ederler, konuşurlarsa kötü söz söylemezler, çekişirlerse ileri gitmezler. Onlardan birine rastlarsan, “gece yol yürüyene yol gösteren yıldızlar misali insanların efendilerine rastladım” de!”

Ebu’d-Derdâ (r.a.)’ın rivayetine göre Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Yumuşaklıktan nasip alan, hayırdan hissesini almış demektir. Yumuşaklıktan mâhrum olan, hayırdan mâhrumdur.” (Dârimî)

Ziyâuddin Ebu’n-Necib (r.âleyh) şöyle bir hadis-i şerif nakletmiştir: Bir bedevî anlatıyor: Huneyn gazvesinde ayağımdaki kalın ayakkabı ile (farkında olmadan) Resûlullâh (s.a.v.)’in ayağına basarak incittim. O da elindeki kırbaçla hafifçe bana vurdu ve: “Bismillah, canımı yaktın” dedi. Ben kendi kendime: “Resûlullâh (s.a.v.)’i incittim, yumuşak davranmalı ve yumuşak konuşmalıyım” diye düşündüm. Bir geceyi, Allâh (c.c.)’a malum olduğu üzere, bu düşünce ile geçirdim. Sabah olunca bir adam: “Filan nerede?” diye beni arıyordu. Ben hemen: “Dünkü o hadise benden vâki olmuştu” dedim ve korkarak Resûlullâh (s.a.v.)’in yayına gittim. Resûlullâh (s.a.v.) bana: “Sen dün ayakkabınla benim ayağıma basarak canımı yaktın. Ben de sana elimdeki kırbaçla vurdum. Şu seksen koyun senin, al götür onları” buyurdu.

(Sühreverdî, Avârifu’l-Meârif, s.306-309)